RÖPORTAJ

‘‘Eğer herkesin böyle muhteşem bir hayatı varsa ben neden köle olayım?’’

Sosyal medyada herkesin kendisinden daha iyi bir hayatı olduğunu ‘gören’ ve onların muhteşem bir yaşam sürdüğünü ‘düşünen’ bazı gençler şu fikirde:

Gençlerde ciddiyet, azim, gerçek çalışma isteği ve çaba harcama eksik mi? Gençlerimiz şımartılmış mı?

İlk bakışta bunun doğru olduğu söylenebilir. Gençlik şımarık. Onlar selfi kuşağı, Instagram kuşağı. İkinci bakışta gerçekçi olunmalı ve şu söylenmeli. Bir kuşak daima çevresinin sonucudur. Bunun anlamı: İnsanlar içinde doğdukları çevrenin sonucu olurlar. Bugün sahip olduğumuz dünya, bizlere güzel bir hayat hazırlayan şeylerin var olduğu, refah dolu bir dünya. Geçmiş kuşaklarda bunların çoğu bulunmuyordu. Savaşı Avusturya’da ve Avrupa’da yaşayan birçok insan, bir zamanlar süpermarkete gittiğinde yeteri kadar süt ve etin olmadığı bir dünyada yaşamıştı. Bu dünya, hayat mücadelesine devam ettiğin ve bir şeyler inşa etmeye çalıştığın ve güvenlik konusunun aşırı önemli olduğu bir dünyaydı. Bir zamanlar şöyle inanışlar oluşmuştu: „Çocuklarımız bizlerden daha iyi olmalı.“ Bu iyi bir sağlık sistemi ve sokaklarda huzur anlamındaydı. O zamanki dünyada çoğu kişi hayat başarısını ön plana koymaz, ciddi ve azimli olma, refaha ulaşma için çok kuvvetli bir istek sahibi olmayı mesele edinirlerdi. Bu birçok kuşak üzerinden gelişti. „Sizler daha iyi olmalısınız“ ve „Çalışmadan ödül yok“ inanışları oluştu ve bunlar refahın olmadığı dünyada zorluklara karşı hazırlanmak için önemliydi. Sorun bu inanışlarla, birçok alanda güvenliğin hakim olduğu, içecek su ve her köyün yeterli et ve süte sahip olması için mücadele etmediğin refah dolu bir dünyaya aynı anda sahip olmak. Bu dünyada gençliğe eski düşüncelerle bakarsan, tabii ki ilk anda gençlerin ciddi ve azimli olmadığını düşünürsün. Azim ve ciddiyet eskiden, herkesin durumunun iyi olmadığı zamanda önemliydi.

Aynı zamanda şu da unutulmamalı: Bugünün dünyası bilim kurgularla dolu. Çocukken David Hasselhoff’un en sevdiğim müziğini plak olarak ısmarlamıştım. Plak 3 gün ya da 3 hafta sonra geldiğinde sevinmiştim. Her gün posta kutusuna gittim. Plağın her defasında gelmesini umdum. Bugün Amazon’dan bir ürün ısmarlarsın ertesi gün elindedir. Bir şarkı dinlemek istersin, YouTube’a girer hemen şimdi dinlersin. Önceleri, sevdiğim şarkıyı dinlemek istesem, radyonun önüne oturmak zorunda kalır, şarkının ümitle çalmasını beklerdim ya da MTV’de. Bugün yaşadığımız dünya, istediğine anında sahip olabileceğin bir dünya. Aynı anda sosyal medyada herkesin senden daha iyi bir hayatı olduğunu, herkesin muhteşem bir yaşam sürdüğünü görüyorsun ve genç olarak şöyle düşünüyorsun: „Benim neyim eksik??? Eğer herkesin böyle muhteşem bir hayatı varsa, ben neden köle olayım?“

Diğer taraftan da çok tehlikeli birşey oldu: Birçok ebeveyn gençlere ulaşmak için zaman ayırmadı. Ben çocukken sabrı öğrenmek, sıkılmayı hissetmek için zamanım oldu. Bugün ise çocuk huzursuzlaşmaya başlarsa ebeveynlerini rahat bırakması için gözüne tablet sokuluyor. Bu davranışlarla çocuk derin ilişkiler kurmayı ve sabırlı olmayı hiçbir zaman öğrenemez.

Gençlere yetişkin gözüyle bakarsak onların ciddi ve azimli olmadığı ve gerçekten çalışmayı istemedikleri düşünülür. Onlara sitem edemeyiz, çünkü eğer her şey varsa insan neden kölelik yapsın?

Gençlerimiz şımarık değil, yetişkinlerin yaptıkları hataların aynısını yapmamayı daha yeni öğreniyorlar. Bu hatalar ‘İklim Değişikliğinden’ kaynaklanıyor. Bu değişiklik öyle bir karışıklık idi ki, zenginle fakirin arasında fark oluşturdu ve bu fark hala devasa derecede büyük ve bu dünyada bütün teknolojilerin var olmasına rağmen gelişti. Ayrıca bu ‘kadın imajını’ yanlış bir köşeye doğru itti. Gençlerin iyi fikirleri vardır AMA köleleşmemek için kendilerini parçalamalarına gerek yoktur. Zamanla ‘dünyayı kurtarmak’ için bir ciddiyet geliştireceklerdir. Şu andaki gençlik ‘İklim Değişikliği’ ile mücadele için Cuma günleri okulu asıyor ve caddelerde protestolara katılıyor.

Bir sonraki projeniz?

Whatchado’dan önce eğitim alanında çok şey yaptım. İnsanlara hayatlarında neler yapabileceklerini göstermek ve onlara önemli ilk adımlarını atarken eşlik etmek benim hayat sloganımdı. Whatchado işte bunlardan oluştu. Büyük sunumlar da yapıyorum. Bir ‘keynote konuşmacı’sıyım bu şu demek: Gençlere ve yetişkinlere dünyada neler olup bittiğini ve neden böyle olduklarını gösteren bir tür öğretmenim. Aynı zamanda onlara dünyada yaşanan değişimle başa çıkabilme davranışlarını gösteriyorum.

Okulda öğrenemediklerinin hepsini öğrenebileceğin bir okul inşa etmek istiyorum. Şu anda düşündüğüm bir sonraki devasa proje işte bu. Ayrıca bazı yeni kitaplar da gelecek. Diğer zamanlarımda ise bir tür koç olarak yollardayım. Birebir oturumlarla ya da büyük alanlarda bazen 1000 öğrenciyle, gençlerin yetenek ve potansiyellerini ortaya çıkarmak için onlara yardım ediyorum.

İş arayan okuyucularımız için ne gibi tüyolarınız var?

Tabii ki başarısız olunursa ve evde oturup ta değersiz olduğunu düşünürse iş aramak her zaman zordur. Gerçek şu ki, çoğu insan böyle iş aramaya başlıyor. Hayatımda bazen 50 ya da 60 üzerinde başvuru yapıp bir kez bile cevap alamadığım olurdu, fakat Allah’a şükür ki, bunun bana normal olduğunu söyleyen arkadaşlarım oldu. İş ararken kötü düşünülmemeli. Bu bir sabah uyanıp ‘hah işte bu’ demek değildir. Bilakis en önemlisi harekete geçmektir.

Evde oturmayıp, bir şeyler yapmanın -örneğin gönüllü olarak- zorunluluğunu öğrendim. Tekrar tekrar başvurmak ve daha iyi olmak zorundasın. Gerçekte çoğu insan bunu denemiyor. Başvuruları yazıyor, ret cevabı alıyorlar, fakat hiçbir zaman arkasındaki nedeni sorgulama   gereği duymuyorlar.

Ret cevapları aldığımda hemen arkasından sordum: Kendimi nasıl geliştirebilirim? Daha çok şansımın olması için başvuruyu nasıl yapmalıydım? Geri dönüş almak, daha iyi olmak son    derece önemlidir.

İkincisi denemek, denemek, denemek. Üçüncüsü sadece başlamak ve faal olmak, gönüllü olsa bile. Yoksa evde oturur dünyanın senden hiçbir şey istemediğine inanırsın.

Size nasıl ulaşılır? Mutlaka çok meşgulsünüz… Kolayca çalışmalara davet edilebilir misiniz   ya da size yazılabilir mi?

Evet, gerçekten çok meşgulüm ve kısa süre önce de baba oldum. Hayatımın en önemli rolü başladı diyebilirim. Bana E-mail ile ulaşılabilir, www.ali.do internet sayfamda E-mail adresim mevcut. Zaman el verirse, tabii ki E-mailleri cevaplamaya çalışıyorum. Aksi halde sosyal medya üzerinden, Instagram’daki bana doğrudan gönderilen mesajları da memnuniyetle okuyorum (Instagram’da beni ‘ali.mahlodji’ olarak bulabilirsiniz). Ayrıca sunumlarıma da ilgileneler uğrayabilir ve bu sunum günleri de internet sayfamda mevcut.

Foto: Ali Mahlodji

Ali Mahlodji’ye Ulaşmak İçin:

www.ali.do/termine/

Instagram: ali.mahlodji

Facebook: Ali Mahlodji

Twitter: @mahlo

YouTube Kanalı: Ali Mahlodji

E-mail: hi@ali.do

ähnliche Artikel

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert